Kemik iliği iltihabı, yani osteomiyelit, eskiden çok ciddi sonuçları olabilen bir durumdu. Günümüzdeyse antibiyotikler ve modrn yöntemlerle genellikle tam olarak tedavi edilebilmektedir… Kemik iliği iltihabı, kemikte, bakteriler ya da mantarlarla oluşan bir enfeksiyondur. Akut ya da kronik olabilen enfeksiyon, kemiğe kırıklar, kirli yaralar ya da cerrahi girişim sırasında yerleşir.12 yaşın altındaki çocuklar, özellikle risk altındadır. Antibiyotiklerin bulunmasından önce ise hastalık, kemikte biçim bozukluklarına ve topallığa neden olabilmekteydi.
Nedenleri
Bakteriler kemiğe, cerrahi girişim sırasında ya da açık kırığın kemiğin kırık ucundan dışarı çıktığı durum bir komplikasyonu olarak yerleşebilir. Ancak iltihap başka bir yerden, kan yoluyla da gelebilir. Bu yol, “hematojen yayılma” olara bilinir ve kemik iliği iltihaplarının yüzde 90ından sorumludur.
Kemik iliği iltihaplarının çoğunun etkeni stafilokok türü bakterilerdir. Bu bakteriler çıban ya da apse gibi deri enfeksiyonlarından kanla kemiğe taşınırlar. Daha ender rastlanan bakterilerse, yeni doğan bebekler ya da lösemi gibi kan hastalığı olan, enfeksiyonlara dayanıksız kişilerde kemik iliği iltihabına neden olabilirler.
Belirtiler
İlk belirtiler, etkilenen bölgede ağrı, şişlik ve irin oluşumudur. Ancak kemik sert bir yapı olduğundan, şişlik içinde kalır. İrin oluşumu kemikte apansız basınç artışı yaratarak çok çabuk, bazen bir gecede ortaya çıkan şiddetli ağrıya neden olur. Bazen de kusma görülür ama her zaman ateş vardır. Enfeksiyon, uzun kemiklerin, diz ve dirsek çevresi gibi büyüyen uçlarını etkiler. Bunun nedeni, oralardaki atardamarların toplardamarlara açılmayışıdır bunlara end-arter denir. Oraya kadar gelen bakteri kemiğe takılıp kalır. Kemik iltihabı yerleştiğinde, irinin oluşturduğu basınç kan akışını engeller ve kemiğin bazı bölümleri ölür. Zamanla irin deriyle açılarak boşalabilir.
Antibiyotikler bulunmadan önce kemik iliği iltihabı yüzde 50 oranında ölümle sonuçlanmaktaydı. Bunun nedeni, iltihabın kan yoluyla yayılarak, akciğer gibi öteki orgnaları da etkilemesiydi. Günümüzdeki tek tehlike, kronik kemik iliği iltihabının oluşmasıdır. Bu durumda iltihap, şişlik ve irinle sürer; kemik zayıf düşer ve enfeksiyon zaman zaman yeniden akut biçim alır.
Verem bakterileri de kemiğe gelerek iltihap oluşturabilirler. Genellikle akciğerlerden doğrudan omur kemiklerine yayılırlar. Bu tip iltihap yavaş ilerler ama kemiği aşındırır; geriye yalnızca diskler, yani omurlar arasındaki bağ dokusu kalır. Kemikler hasara uğradıkça beden ağırlığını taşıyamaz hale gelirler ve omurga bükülerek, kamburluğa neden olur. Sırtta oluşan bu belirgin eğriliğe “kifoz” denir. Verem enfeksiyonu tanısı röntgen incelenmesiyle konulabilir.
Tedavi
Akut kemik iliği iltihabının başlangıç evresinde tedavi edilmesi gerekir. Bir kez ölü kemik dokuları ortaya çıkarsa, kronik kemik iliği iltihabının yerleşmesi kolaylaşır. Hastayı hastaneye yatırmak gerekir. Doktorlar enfeksiyona neden olan bakterinin saptanması için kan örnekleri alırlar. Antibiyotik, önce damardan, sonra ağızdan verilir. Bazen de ameliyatla kemiklere ufak delikler açılır. Bu işlem enfeksiyonun yarattığı basıncı kaldırıp hastayı rahatlatır. Ayrıca doktorlara irini inceleyerek, verdikleri antibiyotiğin bakteriler üstünde etkili olup olmadığınnı anlama fırsatı verir.
Kronik kemik iliği iltihabı tedavisinde yalnızca antibiyotik yetersiz kalır. İltihaplı ve ölü kemik dokusunun ameliyatla alınması gerekir. Eğer kronik kemik iliği iltihabı çok yayılmışsa, söz konusu organın ampütasyonu, yani kesilmesi gerekebilir.
Erken tedaviyle akut kemiği iliği iltihabı tam olarak iyileştirilebilir. Günümüzün güçlü antibiyotikleriyle iyi sonuçlar alınmaktadır ancak tedavinin başarısı olabildiğince erken davranmaya bağlıdır. Tedaviye başlandıktan sonra da hastanın yakından izlenmesi gerekir.